11 Temmuz 2008 Cuma

Festivaller Zamanı

Festivaller Zamanı

Bedri KARAYAĞMURLAR
www.bedrikarayagmurlar.com


1- Bu yazıyı geçen hafta okuyacaktınız ama ülkemin gündemi öyle yoğun ki yazan çizen yayınlayan herkes tedirgin. Bu nedenle girişi değiştirdim. Gündeme yetişmek zor.
Ülkemiz sıkıntılı günler yaşıyor. Ne zaman yaşamadı ki? Dünya uygarlığının yaratıldığı coğrafyada olmak. Yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla geleceğin enerjisini elinde tutmak. Kıtaların kesiştiği önemli bir noktada olmak. Nüfusu genç ve gizilgücü yüksek bir ulus olmak. Sıkıntılar içinde yüzmek için yeterli bu kadar neden. Başkaları bizim için iyi şeyler düşünmez, bu doğal olabilir ama kendimiz, neden bu güzel ülke için iyi şeyler düşünmeyiz.
11 Temmuz Srebrenitsa Katliamının yıldönümü. Güzel anılar oluşturmalı insanlar. Kozmosun içindeki zavallı insanın kısacık ömrüne bu denli çok kötülük sığdırması ne şaşırtıcı. Ve kötülükler başkaları için kahramanlık olarak algılanıyorsa ve sonsuz ödül için ulaşılmış bir başarı sanılıyorsa, nasıl başa çıkılır. Tek çare Samanyolu Galaksisi’nin bir köşesinden bakmak yerküreye. Ne güneş var, ne dünya. Ne insan var, ne savaş. Asıl olan yaşamak. Sevin kendinizi. Sevin insanı ve insana dair olanı. Mavi kelebekler uzak yıldızlara gitsinler. Ya da, bilmem ne demeli.

2- Yaz ayları, görsel sanatlarda etkinliklerin büyük kentlerden yazlık kentlere göçmesi alışıldık olaylardan. İzmir de nasibini alır bu durumdan. Galeriler tatile girer. Sergiler yazlıkçıların peşinden oralara gider. Yaz ayları festivallerle sürer gider.
Buca Belediyesi’nin gerçekleştirdiği İzmir'de 4. Uluslararası Müzik ve Dans Festivali bitti.
İzmir Kültür Sanat Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) düzenlediği 22. Uluslar arası Müzik Festivali sürüyor. 22 Temmuz’a dek sürecek. Sevgili Seval Deniz Karahaliloğlu yakından izliyor Festivali. Bu bahaneyle başsağlığı dilerim Karahaliloğlu’na.

3- Geçen Hafta sonu Bodrum Gümüşlük’teki Gümüşlük Akademisi’nin açılışına katıldım. Latife Tekin’in içinde bulunduğu ilk kuruluşundan sonra yeniden yapılandırılmaya çalışılan Gümüşlük Akademi, sanatçıların desteğiyle yeniden yaşama tutunmaya çalışıyor. İşlikleri, kütüphanesi, konaklama yapıları, amfiteatrı, yapay göleti, kurbağaları ve balıklarıyla Gümüşlük Akademi, Gümüşlük sırtlarındaki ormanların içinden aşağılara Ege’ye bakıyor.
Açılışta alışılmış görüntüler yoktu. Yani hamasi nutuklar atan, aynı sözü elli bininci kez yineleyen kimse yoktu. Müzik eşliğine Yavuz Tanyeli’nin başlattığı tuval boyama eylemine hepimiz elden geldiğince katıldık. Göl kıyısında uzun zamandır görmediği Ali Atmaca’yı karşılaştık. Ayak üstü söyleştik.
Bodruma gidiş gelişimiz biraz sıkıntılıydı. İzmir’in ressamları, heykeltıraşları, seramikçileri, baskıcıları toplanmışlar, bir kültür merkezine gidiyorlar ama ne gidiş. Daracık koltuklarda, yanarak donarak yolculuk. En keyifli yanı, dostlarla birlikteyiz. Bafa’da verilen çay molası ve göl izlenimleri doyumsuzdu. Gerisi uzun sürer. Ülkemiz sanatçısına, eğlence sektöründe çalışanlardan bazılarına verdiği olanakların yüzde birini verdiğinde gelecek daha aydınlık olacak. Herkesi saymak uzun sürer ama Yıldız Ersağdıç, Hülya Yalçın, Peruze Yiğit, Oğuz Demir katılanlardan bazılarıydı.

4- İzmir’e döndükten beş gün sonra, 15. Uluslararası Eşme Festivali’nin konuğu olarak Eşme’ye gittim. Eşme Belediyesi’nin kente kazandırdığı sanat galerisini ne kadar övsem azdır. Benim de çalışmalarımın olduğu serginin düzenlenmesindeki özen, sergi katalogunun hazırlamasındaki düzey, Eşme’de nitelikli aydın yöneticilerin iş başında olduğunu gösteriyor kanısındayım. Sanatla bağı olmayan, belediye başkanlığını kaba rant dağıtımı olarak gören belediye başkanlarıyla kıyaslandığında Eşme Belediye Başkanı Sayın Ahmet Yıldırım, kentinin kültürel değerlerini önemseyen ama evrensel değer yargılarının ayırtında olan birisi bana göre.
Eşme güzel insanları, onların duygularıyla biçimlenmiş el emeği güzel kilimleri ile Ege’nin önemli kentlerinden biri. Festival, nüfusuyla kıyaslandığında, çok sayıda etkinliğe ve konuğa ev sahipliği yaptı. Fransa ‘dan Bulgaristan’a değişik ülkelerden gelen konuklar yanında Muzaffer İzgü gibi onurumuz önemli bir yazar, geçmiş yıllarda aynı dergilerde yazdığımız, yazılarımı şiirlerimi çizgilerimi paylaştığım Halim Yazıcı, Ahmet Günbaş, Oğuz Tümbaş gibi ozanlar oradaydı.
Resim sergisine İzmir’den çok sayıda sanatçı katıldı. Benimle birlikte, çoğu İzmir’den yirmi iki sanatçı vardı sergide. Sergi açılışına ve diğer etkinliklere katılan İlknur Kocabıyık, Sezin Haşıcı, Mehmet Aslan’ı anmam gerekiyor. Festivalin görsel sanatlarla ilgili kısımlarının hazırlanmasında emeği geçen Eşmeli sanatçılar, Mehmet Aslan ve Seyfi Yıldırım’ı kutlamak gerekiyor.
Bir çok ülkenin güzellenin katıldığı yarışmada seçici olmak benim için ilginç bir deneyimdi.

4- Festivalde Halim Yazıcı ile birlikte katıldığımız “Sanatı Sevmek ve Sanatla Yaşamak” konulu söyleşide düşüncelerimi Eşmelilerle paylaşma fırsatı buldum.
Sanat, yaşamın ve en önemlisi insanın anlaşılması için gerekli insan etkinliklerinin başında gelir. Yaşam arabasını iki at çeker. Biri bilim, biri sanat. Bilim nesnel dünyayı çözümler, İnsan için anlaşılır ve yaşanılır bir dünyanın kurulması için ayrıştırır nesnelliği. Maddenin en görülmez küçük parçalarına kadar içine işler. Uzayın uzaklıklarına uzanır. Her şey dünyayı insan için dönüştürmek ve değiştirmek için yapılır. Bu sayede, topraktan son model arabalar çıkarır bilim. Üzerinizdeki giysi kim bilir hangi nesnenin içinde gizliyken bilimin geliştirdiği yöntem ve tekniklerle size ulaştırılır. Bir düşünün, insanın olmadığı bu yeryüzünde şimdi kullandığımız araç gereçlerin biri bile olamazdı. İnsan bilimle onları çekti çıkardı maddenin içinden. Onu ışık yaptı, onu uçak yaptı, vapur yaptı, kamera yaptı. Yaptı da yaptı.
Sadece bilimin geliştiği bir dünya olanaksızdır. Çünkü sanat bilimden önce vardır. İlk avda, ilk çapada, ilk oyunda hep sanatın başlangıcı vardır. Bilim, gelişen insanın gereksinimlerini karşılamak için çalışır. Ama gereksinimleri sanat oluşturur. Bilimin yarattığı olanaklarla, yaşayan insan, onun buluşlarının yarattığı çok sayıda fiziksel ve ruhsal sorunla baş etmeye çalışır.
Her gelişme bir sorundur aynı zamanda ama insan çözemeyeceği sorunları yaratmaz. İşte bu sarmalda bilim ve sanat birlikte kurarlar insanın dünyasını. Sanatın olmadığı, sanata, sanatçıya, düşünceye değer verilmeyen bir ülkenin, bilim ve teknik en üst düzeyde de kullanılsa, gelişmiş olma olasılığı yoktur.
Sanat insanın beğenilerini geliştirir. Sanata önem verilen ülkelerde, beğenisi gelişmiş insanlar, rant uğruna kendi kültürel değerlerini yok etmezler. Sanatın olduğu yerde, diğer insanlara saygısızlık yoktur. Sanat beğenisi olan insanlar, başkalarının hayatını tehlikeye sokacak hiçbir şey yapmaz. Örneğin trafikte magandalık yapmaz.
Güzel bir dünyada yaşayın.


1- 11 Temmuz İzmir