12 Şubat 2013 Salı

Kitap Sızlar İnsan Sızlar mı

 

                                                          Bedri KARAYAĞMURLAR

                                                  www.bedrikarayagmurlar.blogspot.com

 

 

Kitaba düşmanlık her zaman yaşanabilir.  Bir dönem gözaltına alınanların suçluluğunu göstermek için,  okudukları kitaplar suç aracı olarak  sunulurdu.  Masanın üstüne dizilmiş kitaplar gösterilirdi basına. Giderek ilerledik ve yayınlanmamış  kitaplar bile bundan payına düşeni aldı. Oysa  ilk akla gelen uyarı,  hepimizin bildiği şairden gelir:    “Ne mümkün zulm  ile bid’at ile imha-yı hürriyet / Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten” “ Yasak Yayın” sözü  hep canımı sıktı. Yasak düşünce, yasak inanç vb.  daha bir çok yasak var hayatımızda.

Ömrüm yasak uyarıları ile geçti. Her erk  kendini  güçlendirmek için yasaklar koyuyor. Dün yasak olan bugün baş tacı olabililir; tersi de. İnsanlık, özgürlük içinde yaşayamaz mı? Şimdi moda, düşünce özgürlüğü, yazma ve ifade özgürlüğü  değil. Moda olan,  istediğin gibi yaşa, istediğin gibi inan, isteğin türküyü  söyle  ama işimize  karışma,  çünkü  büyük özgürlük  kazanma  özgürlüğüdür. Bu yeni dünya düzeninde kitaplar da payına düşeni alır. Sadece politika  ve ekonomi  belirlemez  bu durumu; teknoloji de kitabın  varlığını belirleyen etkenlerden. Belki  giderek uzaklaşacağız  kitap kokusundan.  Bir  çok kişi gibi ben de,  elime aldığım kitapları koklarım  Her kitabın birbirine benzese de, kendine has  kokusu vardır. Kağıt ve mürekkep karışımı koku.

Kırk  yıl önce, kitap yasaklarını anlatan bir film izlemiştim. Bir grup kitapsever, saklandıkaları ormanda, çok bildiğimiz  ünlü romanları, öyküleri, şiirleri, çocuklara gençlere ezberletmeye  çalışıyorlardı; unutulmasınlar diye. Böyle günler hiç gelmez umarım.  İnsanlık,  meydanlarda  kitapların,  resimlerin  yasaklandıklarına, yakıldıklarına  çok tanık oldu. İnsanın insana eziyeti hiç bitmeyecek galiba.  Oysa kitapsız ve insansız bir dünya nasıl  yaşanır?

Canımızı sıkacak  şeyler her zaman olacak,  bundan kurtuluş yok. Hayatın  tuzu acı ise,  tadı da bizi  mutlu edenler.  Güzel bir iş, insana yakışır bir iş görünce  göneniyorum.  İzmir’de 2012 ‘nin en güzel işlerinden biri de kuşkusuz Ege Üniversitesi’nin kurduğu Kağı ve Kitap Müzesi’nin açılması. Daha önce 50. Yıl Köşkü Sanat Galerisi’nin kuruluşu ve yönetiminde güzel işler yapan dostum Nedim Sönmez, müzede birlikte çalıştığı  Seda Ağırbaş  ve Ender Özbay’ın da aralarında bulunduğu bir  ekip ile,  müzenin kuruluşunda  bir yıl süreyle  çalıştı.  Ege Üniversitesi,  diğer müzelerinin yanına çok özel bir  müze  kurmayı başararak,  önemli bir hizmeti yerine getirdi. Logosunu Mehmet Aslan’ın yaptığı müzeye giitiğinizde, sizi 19 Yüzyıl Levanten yapısı Ballian Köşkü’ün başarıyla  restore edilmiş yapısının önünde, İlker Yardımcı’nın “Lirik İleti” adlı heykeli  karşılıyor. Bu eseri müzeye,  2009’da yaşamını  yitiren Dr. Hilmi Kumcuoğlu’nun ailesi bağışlamış.  Bu güzel davranış için Kumcuoğlu’nu rahmetle anıp ailesini kutlamak isteriz.

Ege Üniversitesi Kağıt ve Kitap Müzesi,  her yaştan herkesin görmesi  gereken yerlerden.. Müzede, 1- El yapımı kağıt üretimi, 2-Kağıt Tarihi, 3- Günümüz rekli kağıt sanatçıları  dünya renkli kağıtları, 4-Kitap sanatları, 5- Exlibris  Kitaplardaki ustalar  Baskı teknikleri  Minyatür kkitaplar  Tipografi, 6-Kitap Biçimleri Sanatçı kitapları, 7- Kitap Biçimleri Sanatçı kitapları,  bölümlerini  görebileceksiniz.

Bu girişimde en büyük pay, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ındır  kuşkusuz. Ege Üniversitesi, kültür sanat etkinikleri  ve hizmetlerinde çok önemli işler yapmayı sürdürüyor. Serpil Zeytin yönetimindeki Atatürk Kültür Merkezi’ni düşünerek değerlendirdiğimizde, çok sayıda mekanın her gün sanat etkinlikleriyle  kapılarını açması, hem ülkemiz hem de İzmir için ne denli övülse az olan işlerdendir. Bunlara ek, Ege Üniversitesi,nitelikli yayınları ile de üstlendiği görevleri, genişleterek  sürdürüyor. Örneğin , yayın yaşamına yeni başlayan  “Nüans”  Sanat Tarihi Dergisi’ni izlemenizi öneririm.

Ülkemiz,  yayınların ve okuyanın az  olduğu  ülkelerden.  Belki de bütün sıkıntılar  bu durumun sonucu. Kitap kendisine karşı gösterilen tahammülsüzlüğü  ya da ayırımcılığı hoş görebilir ama hayat,  kitaba ve insana kıyanlara ne der  bilmem. Kitapsızlar,  İnsansızlar mı acaba?   2013  hepimize güzellikler  ve çok kitap getirsin.

 

                                                                                              Ocak 2013 İzmir